Hepimiz hayatımızda mistik olaylar yaşarız. Peki bunun nasıl veya neden yaşandığı hakkında hiç düşündün mü? Çoğu insanın varlığından bile haberdar olmadığı ve vücudumuzun tüm organ ve işlevlerine nazaran bahsinin neredeyse hiç geçmediği epifiz bezi hakkında ne biliyorsun?
Epifiz bezi ya da pineal bez ya da “üçüncü göz”. Beynin tam orta kısmında yer alır ve gözdeki fotoreseptörlerle büyük benzerlik gösterir. Bu durum, epifizle gözün ortak bir embriyolojik kökten geldiğini düşündürmüştür. Bu küçük bezin aslında insanların yaşamlarında sanıldığından daha önemli bir etkisi var. Ve bu etkiler epifiz bezinin salgıladığı biyolojik ve uyku döngümüzü düzenleyen melatonin hormonunun, uyku sırasında salgılanan ve halüsinojenik etki yaratan dimetiltriptamin (DMT) hormonunun çok ötesinde etkilerdir.
Epifiz bezi şimdilerde fark edilmiş bir şey değil elbette. Antik Mısır’da ve eski uygarlıklarda yaşamın kozalağı olarak tabir edilen epifiz bezinin asıl işlevi ruhani ve fiziksel dünya arasında bir köprü olmasıdır. Peki neden kimse bahsetmez bundan? Çocuk yaşlarda aktif çalışır durumdayken neden büyüdükçe kireçlenir? Modern toplumlarda epifiz bezini köreltmek kasıtlı mıdır yoksa içtiğimiz sudan, diş macununa kadar her şeyin içinde, epifiz bezinin kireçlenmesine sebep olan sodyum florür bulunması yalnızca bir tesadüften mi ibarettir? Uyuduğumuz zamanların dışında da DMT salgılasaydık ne olurdu?